KURU'LUŞ

          Ramazan ayı başlamadan önce "Ramazan'a Doğru" yazımla giriş yaptım. Daha sonra ise "Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan" akrostiş şiirim ile devam ettim. Akabinde ki hafta ise "Memleketime Ramazan Gelmiş" şiirimle sitem etmeye çalıştım. Bu hafta ise Ramazan'a dair  anlamadığım, anlayamadığım hareketlere, daha doğrusu yakıştıramadığım hasletlere değinmeye çalışacağım. Hakikaten bu benim için içimde uhde kalan bir konuydu. Belki de hep bildiğiniz şeyler olabilir. Sizin için tekrar, benim içinse içimdeki uhdeyi dile getirmek olabilir. Hani hep "Nerede o eski Ramazanlar" diye sorarken Ramazan'ı Şerif'de bize "Nerede o eski Müslümanlar"diye sormaz mı? Tabi ki sorabilir. Anlayana, anlayabilene. Aynı benim bazı şeyleri anlamadığıma, anlayamadığıma göre Ramazan bizi anlar mı? Bilmem           Nedir anlamadığınız? Nedir anlamakta zorlandığınız? Diyebilirsiniz. Hemen söyleyeyim. Kısaca Gazze'de yaşanan soykırım ve vahş...

  Ey Müslüman kardeşim Ramazanı sor bir kalbine . Gelmiş de yaşanıyor mu bak,gönül coğrafyanın içine . Filistin'de kan damlarken insanlığın yüreğine Ramazan gelmiş memleketime. Nerede insanlık nerede kardeşlik sor bir kendine . Nerede bir mazlum görsem,içim cız eder acının veha metine. Doğu Türkistan'da zulüm yaşanırken ağlıyorum çaresizliğime. Ramazan gelmiş memleketime. Deli divane olmuş hiçbir şey girmiyor gönlüme. Sahurdan iftara düşünüyorum,ferman geçmiyor dilime . Arakan'da yaşanan soykırımı hissettin mi sor bir nefsine . Ramazan gelmiş memleketime. İnsanlık kan kaybederken,baktın mı dünyanın ahengine . Bozulmuş düzen,şükretmiyor kimse Allah'ın nimetlerine . Uyan kalk ve silkelen,bak ümmetin acınacak haline . Ramazan gelmiş memleketime . Müslümanlar kardeştir,inan buna güven asaletine Sevelim sevilelim sarılalım aşkla Allah'ın ipine . Kan gölüne dönmüş dünyanın,bak sen çaresi zliğine. Ramazan gelmiş memleketime .        ...

H oş geldin ya şehri Ramazan ya,şehri gufran O ruç tut sıhhat bul,diyen peygamberi zişan Ş efaat Ya Rasüllallah diye asılıyor minarelere mahyan G eldi Recep,Şaban derken sonunda Ramazan E lveda demeden önce merhaba ey mah-ı sultan L isanı hal ile yalvar Allah'a duandır sadece ulaşan D avet et fakir fukarayı,bereketlensin iftar sofran İ ftarda ve sahurda vakiti beklerken beklenen hep ezan N imetlere şükür ayıdır bu ay,feyzinden faydalan Y ine geldi on bir ayın sultanı,sevin ey müslüman A ylar ayları yıllar yılları kovalarken buluşturdu yine Yaradan Ş ereflendirdi bizleri rahmetiyle mübarek zaman E y azizim kadrini bil bir daha gelir mi bilmem bu an H ayır hasenat yap değerlendir bütün sevapları kazan R ızai ilahiye dön, oruçtur cehennem ateşine kakan İ yiliklerin yanında fakirlere verdiğin sadece fıtır sadakan R amazan başka her şeyden öte içerisinde indi furkan A ra bul gecelerde Leyleyi Kadir bil her zaman M ukabele et dolu dolu yaşa,manevi hayata bağlan A çılan...

            Hayat bu işte su misali akıp giderken yine bir Ramazan'ın daha arifesindeyiz. Çok şükür bir Ramazan’a daha erişmek üzereyiz. Geçtiğimiz Şehr-i Ramazan’ı uğurlayalı on bir ay olmuş. Günler geceler bir an gibi geçivermiş. Bir yandan Ramazan'ın tatlı telaşı sararken bir yandan da yerel seçim atmosferiyle karşı karşıyayız. Mübarek  miladi  ayları bir bir  dolaşırken bu yıl da yerel seçime denk geldi. Neyse bu yıl da seçimin gölgesinde bir Ramazan geçireceğiz. Ömrün bir saniyesine garantimiz yokken bakalım bu Ramazan'a kim erer, onu kim görür bilemeyiz. Geçtiğimiz Ramazan aramızda olup da şu an aramızda olamayanları düşündüğümüzde hak vermemek elde değil. Takvim yaprakları gibi giden hep ömürden gidiyor. Bir adım daha sona yaklaşıyoruz. Bir yandan da on bir ayın sultanına doğru yol alıyoruz. Bir haftadan az bir zaman kaldı. Öyle bir zaman ki, rahmetin sağanak sağanak yağdığı, cennet kapılarının açıldığı, cehennem kapılarının kapan...