KURU'LUŞ

          Geçtiğimiz hafta 24 Kasım öğretmenler günüydü. Çeşitli etkinliklerle kutlandı ve geçti gitti. Bense biraz geriden geliyorum. Gündemi takip etmekten ziyade gündem yazmak zordur, ondan mıdır bilmem. Ama aylar öncesinden aklımdaydı öğretmenlerimizle ilgili bir yazı yazmak. Hatırlamak ve hayırla yâd etmekti amacım. Fakat yoğunluktan mı yoksa yazabilir miyim derken geçen haftayı kaçırdım. Bir hafta geç de olsa yazmaya karar verdim. Öncelikle üzerimde emeği olan bugünlere gelmeme vesile olan öğretmenlerim başta olmak üzere tüm öğretmenlerimin affına sığınarak öğretmenler gününü kutluyorum.           Üniversiteyi bilmem ama ilk, orta ve lise öğretmenleri her öğrencinin belleğinde ayrı bir yer tutar. Ailesinden sonra hayatının şekillenmesinde önemli rol oynar. Rol model olur. Öğrenciler için hayatlarının dönüm noktalarında mihenk taşıdır onlar. Bazıları öz evlatları kadar olmasa da en az onlar kadar öğrencilerine değer katar. Verdiği ö...

    Son günlerde hep sosyal medya paylaşımlarında gördüm melkiyi. Ah olsa da yesek diye beklerken pazara düşmüş. Pazarcı tezgâhlarını süslemeye başlamış. Geçtiğimiz Çarşamba günü iş dönüşü pazara uğradım. Daha bir iki tezgâh geçmeden melki sepetleri dikkatimi çekti. Akşam pazarı toplanma telaşına denk geldim. Nasibimize kalmış ve hemen aldım bir iki kilo. Hakikaten akşam pazarı niyetine fiyatı uyguna denk geldi. Normalde bu sezon fiyatları 100 TL'den başlayıp 200 TL civarında seyrediyor. Hatta daha pahalıya satanlara da rastlamak mümkün. Bir yandan da kırsalda yaşayan insanlar için geçim kaynağını oluşturuyor. Bilenler için albenisi var ondan mı bilmem arz talep dengesi yönünden de kendine has piyasası hemen oluşuyor. Melkiyi bulduk ya fiyatı önemli değil, melkiyi tattık ya yazmadan olmaz deyip aldım kalemi elime, başladım yazmaya. Bu hafta da satırlarını melki süslesin istedim.             Mevsim sonbaharın sonları, kış ...

         A NLAMIYORUM, ANLAYAMIYORUM …            Son günlerde yaşananlar kanıma dokunuyor. İnsanlığımdan utanıyorum. İçime sindiremiyorum. Yaşananları izledikçe kendimden geçiyorum. Bir an önce bitsin bu vahşet dedikçe azgınlaşıyor kudurmuş köpek. Bu bir film değil sinema hiç değil yaşananlar. Siyonizm ve arkasındaki emperyalist köpekler tam bir vampir gibi doymuyor kana. Yıllardır olduğu gibi katliamlarına devam ediyor. Doğada vahşi hayvanlar bile karnı doyunca duruyor. Bunlar ise barbarlıkta sınır tanımıyor, dünya ise fırsat veriyor. Şeytan öldürüyor dünya izliyor. Filistinli bir kardeşimizin’’Müslüman ülkelere söyleyin bizim için gıyabi cenaze namazı kılmasınlar. Biz diriyiz, ölü olan sizsiniz."mesajı bile anlayanın kalbine bir hançer gibi saplanır. Ne yazsak boş,sözün bittiği yerdeki çaresizliği yaşıyoruz Filistin konusunda anlamadığım, anlayamadığım o kadar çok şey var ki hangisini yazsam illaki eksik kalı...

          ZORDUR BELEDİYE BAŞKANI OLMAK            Malum yerel seçimlere beş aydan az bir süre kaldı. Hafiften seçim havası esmeye başladı. Aday adaylarının isimleri yerelde gündeme gelmeye başladı. Yani geri dönülmez ve hızla ilerleyen süreç anlamında eskilerin deyimiyle seçim sath-ı mailine girdik. Yavaş yavaş teşkilatlar hareketlenmeye başladı. Yine seçim sürecine giriyoruz. Bu kez yerel idareciler için sandığa gidecek vatandaş. Yerel seçimlerle genel seçimlere göre farklılık arz eder. Zira yerel seçimlerde seçmen kendi yöneticilerini genel seçimlerin aksine daha yakından tanır. Genel seçimlerde partiler ön plana çıkarken yerel seçimlerde adaylar daha ön plandadır.       İşte yine bir yerel seçim öncesi belediye başkanlığının ne kadar zor olduğunu anlatmak geldi içimden. Makam, mevkii, şan ve şöhret çeker, cezbeder. Kimi şan, şöhret peşinde kimi hizmet peşinde olabili...

                F İLİSTİN KAN AĞLIYOR Dünya seyrediyor vahşeti, ortalık kan revan. İsrail soykırıma devam ediyor, hiç aldırmadan Nerede insanlık diyerek yanıyorum durmadan Gazze ağlıyor, duyuyor musun? Ey Müslüman! Soysuz köpek mi bilmem, insan değil saldıran Kör ve sağır dünyada insanlıktır bombalanan Tek dişi kalmış canavar gibi saldırıyor havadan Filistin yanıyor görüyor musun? Ey Müslüman! Mescid'i Aksa yangın yeri her yer toz duman Kubbet-us Sahra'dır makus talihine ağlayan Masum çocuklar ölüyor, yok mu yüreği sızlayan İnsanlık ölüyor hissediyor musun? Ey Müslüman! İnsanlık vicdanını yitirirken olmuyor tercüman Gönül coğrafyamız kaynıyor durmuyor akan kan. Ayağa kalk, titre ve silkelen vazgeçme bu davadan Kendine gel, Miraç'ı hatırla! Anlıyor musun? Ey Müslüman! Ey Allah'ım senden başka yok sığınılacak liman Ebabillerini gönder de kurtulsun bu kutsal vatan Neden yahu diyemeyen aciz kullarına acı her an Yalvarıyoruz, inayetinle zaferler ...