KURU'LUŞ

          İzliyoruz! Filistinli çoluk çocuğun ve masum insanların katledilişini izliyoruz. Gazze’den gelen katliam ve dram görüntüleri artık dayanılacak gibi değil… Dünya resmen kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir vahşete tanık oluyor… Hem de varsa savaş hukukunu hiçe sayarak bombardıman altındaki insanlığın son anlarını izliyoruz. Pardon savaş değil bu bir soykırım seyrettiğimiz. Doğadaki vahşi hayvanın avını parçalamasını seyreder gibi izliyoruz. Vahşi hayvan bari doyunca duruyor. Kuduz köpekler durmuyor. İnsanlığımızdan utanarak seyrediyoruz. Film seyreder gibi bakıyoruz. Sadece biz mi seyrediyoruz? Bütün dünya seyrediyor, bir soykırımı canlı canlı seyrediyor, hiçbir şey yapamamanın çaresizliğinde boğuluyoruz. Birileri kana doymazken, vicdanlarda hapsolurken biz de insanlığımızı ararken kayboluyoruz. Ne elimizle ne de dilimizle hiç bir şey yapamıyoruz. İmanınımızın en zayıf noktasında debelenip duruyoruz. Dua ederek ve telin ederek buğz etmeye çalışıyoruz. B...

        Son günlerde ne zaman televizyonu açsam içim burkuluyor. Hep ekranlarda kan ve gözyaşlarıyla karşılaşıyoruz. Hemen kapatmak zorunda kalıyorum. Benim gibi haber ve güncel olayları takip edenler için çok zor haberlere bakmak. Soğudum artık gündemi takip etmekten. İnsanlığımdan utandım. İnsanlığımızı mı kaybettik yoksa vicdanımız mı? Bilmiyorum. Dua etmekten başka da bir şey gelmiyor elimizden. Televizyon programları ve haberler gündemi takip ettiğinden dolayı anında olayları gözler önüne seriyor. Televizyonu kapattığım zaman sorun çözülüyor mu? Hayır. Olaylar devam ediyor, dünya seyrediyor. Anlamışsınızdır, ama anlamadıysanız söyleyeyim. Katil ve zalim İsrail Filistin'i haritadan silmek üzere. Tarihi bir zorbalık yaşanıyor.        Malum her şey gözler önünde cereyan ediyor. Zalim zulmüne devam ediyor. Bugüne kadar olduğu gibi bugün de zulmün son noktasında bile olsa dünya seyrediyor. Sivillerin katledilmesi, çocuk hastanelerinin bombalanması...

            Bu aralar şiirden yana ilham geliyor.Her ne kadar bu yıl Bursa'nın kurtuluş yıl dönümüne yetiştiremesem de kadim şehre her zaman şiir yakışır.Hem de memleketime bir şiirle seslenmezsem eksik kalırdı yazılarım.Umarım beğenirsiniz.                         BURASI ULU ŞEHİR BURSA Tarihte Osmanlı'nın ilk payitahtı yazıyorsa Kalbin beşinci makam Ulucamii'de atıyorsa Ta ötelerden buram buram tarih kokuyorsa Uzaklarda arama, burası ulu şehir Bursa Hacivat Karagöz oyunlarıyla renk katıyorsa Tarihi saat kulesi Tophane'de dimdik duruyorsa  Ç ayı yudumlarken şehir ayaklar altıda kalıyorsa Tarihten mirastır burası, ulu şehir Bursa Kozahan'da ipekböceği pazarı kuruluyorsa  Kapalıçarşı'da herkes aradığını buluyorsa Ticaret, kültür ve sanat burada canlanıyorsa Zengin bir şehirdir burası, ulu şehir Bursa Emir Sultan ve Yeşil Türbe yan yana duruyorsa Somuncu Baba manevi bi...

     Geçtiğimiz hafta İtfaiye Haftasıydı. Dolayısıyla mesleğin içinden biri olarak akrostiş bir şiirle kutlamaya çalıştım. Her ne kadar bana göre şiir güzel olsa da içimden bir ses bir şiirle geçiştirilemeyeceğini fısıldadı. Ben de içimdeki sese kulak verdim. Geçmiş zaman olur ki diyerek geçmiş günlere gitmeye çalıştım. Yani mesleğe ilk başladığım yıllara gittim. Kısaca ilk günlerimin tatlı telaşını yazmaya çalıştım.             Yıl 2000 yılının son ayı yani milenyum biterken atamam gerçekleşti. O yıllarda İlk defa yapılan devlet memurluğu sınavına girmiştim. O günün DMS'si 'bugünün KPSS puanıyla Susurluk Belediyesi İtfaiye Amirliğine İtfaiye Eri olarak atandım. Daha doğrusu merkezi yerleştirme ile yerleştim. Memleketime 30 km olmasına rağmen daha önce buraya bir defa gelmiştim. İkinci gelişimse tabi hayırlı oldu. Zaten tercih sebebim hem yakın hem de boş kadro sayısının fazla olmasıydı. Evraklarımı teslim ettiğim gü...