KURU'LUŞ

           Türkiye kamuoyu "Adam kazandı"sözüyle ilk defa 2018 yılında tanıştı. Slogan halinde dilden dile dolaştı. Yine bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde kaybeden adayın bu sözü yine gündem oldu. Her ne  kadar bu sözle özdeşleşen aday erken çekilse de sözü unutulmadı. Aradan beş yıl geçmesine, rakipler değişmesine rağmen 2.turda bile olsa adam yine kazandı. Ağız birliği etmişceşine benim gibi yazan çizenlerin yine  manşetlerini süsledi. Arif olanlar anlamıştır neden bahsettiğimi. Türkiye yüzyılın seçimini yaptı. Gündemi işgal eden seçim demokratik bir olgunluk içerisinde ve demokrasi şöleni halinde bitti ve geride kaldı.          Biliyorsunuz 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan 28.Dönem Milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçim sonuçlarına göre Cumhurbaşkanı seçimi hiçbir adayın 50+1'i geçemediğinden dolayı  ikinci tura kaldı. İkinci tura kalan iki aday yarıştı ve geçtiğimiz pazar günü Türkiye iki hafta ara ile ik...

         Gündem yazmak benim gibi acemi yazarlar için zordur. Fakat yine de ayrı kalamıyoruz gündemden. Bir yandan kolay gibi gözükse de zor aslında. Malum son günlerde ülkemizin gündemi oldukça yoğun. Son yılların en kritik seçim heyecanını yaşadık. Cumhurbaşkanı  ve 28.dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde halk sandıkta son sözünü söyledi. Demokratik bir olgunlukla geçen seçim Milletvekilliği için sonuçlanırken Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise hiçbir aday %50+1'geçemediğinden 2.tura kaldı. Yüksek bir katılım oranıyla ve sükûnet içerisinde dünyaya örnek bir seçim atmosferi yaşattık. Seçim demokratik bir tercihtir. Sonucunda kazananı da olacak kaybedeni de.Buraya kadar her şey normal. Yeter ki insanlığımızı kaybetmeyelim. Asıl anlatmak istediğim de bundan sonra başlıyor. Kitabım ortasından konuşmayı severim. Amacım kesinlikle siyaset değil. Sadece insani gözle bakmak istiyorum Zaten siyaset benim işim de değil, fakat üzüldüğüm bir nokta var ki onu sizlerle payl...

            Günlerden bir gün TV’nin karşısına kasılmış, kumanda elimde kanalları geziyorum. Zaplarken bir anda gözüm bir programa takıldı. Program beni esir aldı. Seyrettikçe bağlandım, ayrılamadım. Kumandayı bıraktım ve programa odaklandım. Açıkçası hoşuma gitti ve hiç bitmesin istedim. Sunucu soru sordukça Yörük kadını cevaplıyor. Bir dokun bin ah işit misali hayat dersi veriyor adeta. Hayatın zor koşullarına direnen konar-göçer Sarıkeçili Yörük kadını anlattıkça alıp götürüyor beni. Anlattıkça kendimden bir şeyler buluyor ve çocukluğuma gidiyordum. Çocukluğumdaki köy hayatım canlanıyordu sanki gözümde. Orak zamanı tarlada kaldığımız kıl olmasa da naylon çadır aklıma geldi birden. Öyle tatlı ki sohbet, oturduğunuz yerden samimiyeti hissedebiliyorsunuz. Doğal ve içten bir anlatımla ders veriyor benim gibi bağlanana. İnanın zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Mutluluk arayanların kulak vereceği bir hikâye gibi anlatılan olay Evet, bu kadar reklamını yaptığ...

          Kuru soğan deyip geçmeyin. Soğan çok önemli. Sağlığımıza faydalarını say say bitmez. Soğanı bıçakla keserseniz gözlerinizi yakar. Bir yumrukta parçalarısınız farklı bir tat verir. Bazıları hafif tatlımsı acılıdır. Acısı tatlısı derken son günlerde gündem oldu. Bu aralar acısıyla değil fiyatıyla adından söz ettiriyor. Öyle zamlandı ki fiyatı el yakıyor. Sanki altın mübarek. Sadece soğan mı? Değil soğanın adı çıkmış. Zamlarlarla soğan gibi birçok meyve ve sebze fiyatlarıyla gündem oldu. Ne kadar zamlanırsa zamlansın tencere için olmazsa olmazıdır. Yemek için yemeğe katmak için yani mutfak için vazgeçilmezdir. Konu kuru soğan tencere olunca  merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur” sözü tekrar gündem oldu. Soğan özelinde çarşı-pazar fiyatları ve ekonomi olarak ülkemizin gündemini işgal etmeye devam ediyor.             Ne soğanmış be kardeşim diyebilir...

     1 Mayıs öncesiydi ve günlerden pazar günüydü Mustafa damat aradı."Abi yarın için bir organizasyon yaptık gelir misin?" Konu kardeşlerim olunca hay hay geliriz tabii ki, dedik.1 Mayıs, Emek ve Dayanışma resmi tatil gününün verdiği boşlukta buluştuk.Yer Bozağaç Yaylası, eski Bursa yolu Yörük Şenliklerinin yapıldığı yer. Bursa'dan ve Mustafakemalpaşa ' dan gelecekler için orta noktada bir piknik alanı. Hafta içi olduğundan mı bilmem kimse yoktu Bozağaç ' ta. Şansımıza yayla adeta bize tahsis edilmiş gibiydi.             İşte böyle bir günü işçi bayramı olarak Bozağaç Yaylasında kutladık. Daha doğrusu kutlamadık izin gününü değerlendirdik. Kardeşlerimle dededen toruna bir araya gelerek piknikle taçlandırdık. Bayram dönüşü ikinci bir bayram oldu bizim için. Sadece tek eksik annem ve babamdı. Gönül isterdi ki onur konuğumuz olsunlar ama olmadı. Bir dahaki sefere inşaallah. Neyse erken toplandık ve kahvaltı ile başladı...