KURU'LUŞ

     Ülkemizde toplu iftarlar Osmanlı'dan günümüze kültürel bir gelenek haline geldi.Birlik , beraberlik ve kardeşliğin bir timsali olarak devam ediyor.Her ne kadar da olsa bu Ramazan ayını depremin gölgesinde karşılasak da belediyeler,STK'lar ve dernekler bu geleneği devam ettiriyor.Asrın felâketiyle yüreklerimiz burkulsa da bir yandan da tüm ülke olarak yaraları sarmaya devam ediyoruz.Ramazan ayı da her zamanki manevi iklimiyle sessiz bir misafir gibi geliverdi aramıza.Bu kutlu misafir vesilesiyle Allah'ım depremzede kardeşlerimizin gönlüne inşirah versin.Bizlere de onları unutmadan dualarımızla ve  yardımlarımızda Ramazan'ın feyz ve bereketinden faydalanmayı nasip etsin.Evveli rahmet, ortası mağfiret sonu cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan-ı Şerif ayının ülkemize ve tüm İslam alemine hayırlar getirsin inşaallah..       Ramazan'ın iklimi her zaman farklıdır.İşte yine yeniden bir Ramazan ayında geçtiğimiz pazar günü Hacıahmet Köylüleri Eğitim Gö...

            Çocukluğumda borla ilgili ülke olarak rezerv zengini olduğumuzu fakat yeteri kadar değerlendiremediğimizi halk efsanesi şeklinde çok defa dinlemiştim.Daha sonra Coğrafya derslerinde bölgemizin yani Marmara Bölgesi'nin zengin bor yataklarına sahip olduğunu öğrendim.Hatta ham madde olarak ihraç edip, işlenmiş mamul madde olarak da fahiş fiyatlarla ithal ettiğimiz eleştirilerine muhatap olmuştum.Herkesin kulağına dönem dönem takılır bor efsanesi. Kimisi Türkiye’nin bor rezervlerini hiç kullanmadığını kimisi de kullanırsa Türkiye ekonomisinin uçacağını iddia eder.Doğru mudur bilmem amma neden böyle olduğu sorusu sürekli kafamı kurcalıyordu.          İşte ben böyle düşünürken geçen hafta ulusal medyaya konu olan açılışla sorularıma cevap bulmaya başladım.Geçtiğimiz hafta sonu Bandırma'da Eti Maden Bor-Karbür işletmesi açıldı.Ve sonunda cevherden mücevhere dönüşmesi hayalden gerçeğe dönüştü.Bor karbür tesisi Cumhurbaşkanımız...

    Günümüzde birçok meslek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalırken, alım gücünün düşmesi, enflasyon artışı sonrası vatandaşların ekonomik anlamda zorlanmaları nedeniyle bazı mesleklerle olan ilgi daha da artmaya başladı.İşte bu mesleklerden biri de ayakkabı tamirciliğidir.Ayakkabılarımızın kenarları açılınca,altı delinince, dikişleri atınca,fermuarı bozulunca imdadımıza onlar yetişirdi.Şimdilerde ise tamir fiyatına ucuz ayakkabı almayı,bir sezondan sonra ise atmayı tercih ediyoruz.Eskiden her mahallede olan tamirci dükkanları her geçen gün yok olmaya doğru gitse de Susurluk'taki Hüseyin amca gibi ustalar bu mesleği hala ayakta tutmaya devam ediyor. Eskiyi yeniye çevirmeye çalışan ustalar israfa ve alışveriş çılgınlığına inat hala severek mesleklerini icra etmeye çalışıyorlar.       Konu ayakkabı tamircileri olunca yılların ustası Hüseyin amcayı unutmam mümkün değil.Susurluk'ta onu tanımayan yoktur.Ne zaman Dervişpaşa Caddesi ' nden geçsem ayakkabı tamircil...

         Değerli dostlar aynı gemide yol aldığımızın farkında mıyız bilmiyorum.Ama günümüzün moda tabiriyle bu hafta da "Aynı gemide yol almak"deyiminden yola çıktım.Yazmaya çalışıyorum.Gemim su alır mı bilmem ama karalamaya devam ediyorum.Sonuçta hayat yol almak değil midir?Evet hayatın ta kendisidir yol almak.Beraber yürümek ve aynı kaderi paylaşmaktır.Ömür de bir seferdir sonuçta.Her sefere çıkışta amaç sağ salim gemi su almadan limana ulaşmaktır.Hayat böyle kısırdöngü ile devam edip giderken bazen kaderimiz çakışır bazı insanlarla.Bulunduğumuz ortam,zaman ve mekânda ortak paydamız olur.Hz Nuh(A.S)un gemisi örneğinde olduğu gibi ya hep beraber kurtuluruz ya da hep beraber boranda fırtına da batarız.       Aile, iş hayatındaki arkadaşlar ve sosyal hayatta karşılaştığımız insanlarla ortak aynı gemide yol almya çalışıyoruz.Bazen farkına varıyoruz,bazen de farkına varmadan bencil davranabiliyoruz.Mesela toplu olarak seyahate çıkan bir aile düşünün,...

                         ALKIŞLI-YORUM !!!          Son günlerde ülkemizde yaşanan deprem felaketi nedeniyle yazmak için kelimeler kifayetsiz kalıyor. Ama yine de acıları içimizde yaşarken güzellikleri de takdir etmek gerekir. Her ne kadar yazmak zor olsa da güzellikleri yorumlamaya çalışıyorum. Depremin yaraları sarılırken güzelliklerin çoğalması için alkışlıyorum. Hüzünlü ve dramatik hikayelerle dolu insanlık fay hattımızın sorgulandığı bugünlerde; Depremzede kardeşlerimizin acısını yüreğinde hissedenleri alkışlıyorum. AFAD başta olmak üzere kurtarma çalışmalarına katılarak canhıraş çalışan kamu, özel, STK ve yurtdışından gelen tüm kurtarma çalışanlarını alkışlıyorum. "Kış soğuğunda evsiz kalmanın ne olduğunu iyi biliriz." diyerek Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de aracının üzerine yüklediği yorganları Türkiye'ye yardım için taşıyarak gönüllerde taht kuran Server Beşirli kardeşimiz...