Kayıtlar

Kasım, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DEĞER VEREN DEĞER GÖRÜR

Resim
          Bazen bir söz kendini ifade etmek için yeter de artar bile.Kısa özlü bir ifadeyle çok şey anlatabilirsin.İşte böyle bir sözden yola çıktım.Nereye kadar varırım bilmem.Dilimin döndüğü kelime hazinemin yettiği kadar.Atasözü değil belki ama bir o kadar değerli.Gerçekten de anlamlı güzel bir söz beni alıp götürüyor işte.Bu sözün içeriğine inananlardanım.Söz güzel ama her zaman değer veren değer görür mü? Maalesef hayatın bir gerçeği gibi bazen öyle olmuyor,kural işlemiyor.Allah'ın karşılıksız verdikçe verdiği gibi,bazen insanoğlu değer gördükçe fazlasını ister.Empati yapmaz ben de bu güzelliğin altında kalmıyayım demez.Adeta alışmıştır sürekli almaya.İstisna olabilir,yine de genellememek lazım.          Gelelim şimdi bu söze nereden geldiğimi anlatmaya.Benim gibi yazmaya çalışanlar için her hafta konu bulmak zordur.Bazen doğaçlama şeklinde kendiliğinden gelişir.Bir mesaj alırsınız gerisi çorap söküğü gibi gelir.İşte öyle oldu beni...

MAKAM BİR SEVDA MIDIR, YOKSA SORUMLULUK MU? 

Resim
        Makam tatlıdır ve cezbeder. Döner koltuğun kendine has bir havası vardır. Hakkını alamazsa batar ve rahatsız eder. Öyle bir şey ki sorumluluk veya sevda kişiden kişiye değişebilir. Bana göre makamlar sorumluluk gerektirir. Özveri ister, sabır ister, adalet ister. Hakkının verilmesini ister. Makam sadece bir koltuk değil ya da mevkii, rütbe ve unvandan ibaret hiç değildir. Sosyal statülerimiz de birer makamdır. Seçilmeden ve atanmadan da  elde ettiğimiz, daha doğrusu Allah vergisi makamlarımız da birer unvandır. Mesela analık, babalık ve akrabalık gibi sosyal statülerimiz de aile kavramının kutsal makamlarıdır. Hele analık var ki, ayaklarının altına Cennetin serildiği en yüce bir makam. Evlatlarının üzerine titreyen, hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan, karşılıksız seven ve eli öpülesi özel insanlarıdır. Hiçbir makamla kıyaslanamazOnlara.olan saygı her zaman dünyevi ve uhrevî kazandırır.   Buradan hareketle sosyal statü makamlarımızdan seçim ve atam...

GÖNÜL DAĞI'NDA GÜNEŞ TOPLAYAN ADAM

Resim
         Geçen haftaki yazımda kısaca özetlemeye çalışmıştım.Bir arkadaş tavsiyesi ile başladım ve bağlandım.Evet Gönül Dağı dizisinde yok yok.Yani herşey var..Her sahnesi ayrı bir konu içeren duygusallıkta bir dizi.Hakikaten yazmak için malzeme çokmuş.Anadolu'ya dair hayata dair bozkırın ikliminde yeşeren düşlere dair herşey var.Naif ve güzel aşklar var, imkansızı başarmaya çalışan hayaller var.Bizim köyün delisi misali bir divanesi var ki muhterem mi muhterem bir karakteri canlandırıyor.Yani nam-ı diğer güneş toplayan adamı var.Saf Anadolu insanının inancını,samimiyetini ve sevdasını anlatıyor.Ölümüne sevdayı Allah'tan olan her şeyi kabullenen ve başkasından hiç bir şey istemeyen adam.Deli dediysem de bir çok akıllının çözemeyeceği dersler veren bir divane.      İşte bu yüzden bu haftayı "Güneş toplayan adam"a ayırdım.Bu sahne sıradan bir hikâye olamaz, mutlaka bir yaşanmışlıktan ilham alınmıştır dedim ve araştırmaya karar verdim. "Yer Bulgaris...

BİR CUMARTESİ KLASİĞİ "GÖNÜL DAĞI"

Resim
     BİR CUMARTESİ KLASİĞİ "GÖNÜL DAĞI"          Bir gün işyerinde sohbet esnasında bir arkadaşım konuyu haftalık yazılarıma getirdi.Abi "Gönül Dağı"dizisini seyrediyor musun?diye sordu.Ben de yeğenlerim her hafta seyrediyor.Ara sıra sosyal medya grubumuzdan paylaşımlarını görüyorum dedim.Nedenini sorduğumda bu diziyi izlememi ve buradan yazmak için bana çok malzeme çıkacağını söyledi.Sağ olsun Tolga kardeşim bir okurum olarak beni TRT1'in sevilen dizisi Gönül Dağı'na yönlendirdi.Bir de kalbur bilir misin diye bir ikinci sorusu oldu.Ben de köylü çocuğuyum bilmez miyim dedim.Kalburla güneş toplayan bir adam var.Güneşi kastederek "Tuttum seni attım içeri" sözleriyle gönüllerde taht kuran muhteremden bahsetti.         İşte böyle bir sohbetten sonra adeta izlemek farz oldu bana.O kadar etkilenmiş ki arkadaş beni de etkiledi.Yazmak için konum oldu ve iyi ki de izlemişim.İzlemesem de kardeşlerim ve yeğenlerimin yorumlarından severek...

HOŞ GELDİN TOGG

Resim
         Yıl 2017 Ülkemizin Cumhurbaşkanı babayiğit arıyorum diyordu.Niçin Türkiye'nin otomobili için aranıyorlardı.Hem de yapamazsınız diyenlere inat babayiğitler çıktılar meydana.Devrimin rövanşını alır gibi devrim yaptılar.Babayiğitler tarafından 25 Haziran 2018'de Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret A.Ş. kuruldu.Daha sonrası çorap söküğü gibi geldi.Fabrika kuruldu.Her türlü engellemelere rağmen nihayet yerli ve millî olarak kurulan bu elektrikli otomobil fabrikası Cumhûriyetimizin 99. yılında geçtiğimiz Cumartesi günü hizmete girdi.Yani TOGG için Gemlik Kampüsü açıldı.          Ve yıl 2022 yine bir Cumhuriyet Bayramı'nda bir başka mutluyuz.Çifte kavrulmuş çerez gibi çifte bayram yaşar gibi Cumhuriyetimizin hem kuruluş yıl dönümü hem de yüzüncü yılına girerken anlamlı bir günde markamızın banttan inişine şahitlik ediyoruz.Türkiyenin otomobilini hem de çağa ayak uydurarak elektriklisini yaptılar.Türk girişimcisi, Türk...