KURU'LUŞ

           Öyle insanlar vardır ki,hayatta ilişki kurdukça hep kendinizden birşeyler bulursunuz. Örnek alırsınız,imrenerek takip edersiniz. Onunla zaman geçirmek istersiniz,sohbetinden tat alırsınız. Davranışlarıyla etkiler sizi. Hele hele bir de ilgi alanınıza giren bir yeteneği varsa daha çok yakınlaşırsınız. Köprü olur gönülden bağlar sizi. İşte benim için böyle insandan bahsetmek istiyorum. Kimden mi bahsediyorum? Kardeş Gazetesi köşe yazarı Ramazan Serdar Topraktepe.Gönüllere ulaşmak için köşesinin adını da "Köprü"koymuş. Sanki "Giremediğin gönül senin değildir." sözünü anımsatıyor.          Madem ki Serdar abi bir köprü kurmuş, o köprüden geçip onu tanımaya çalışalım. Gelin bir de benim gözümden bakalım. Susurluk Belediyesine ilk atandığım 2000 yılının sonunda tanıdım Serdar abiyi. Birimlerimiz farklı olsa da aynı kurumda teşrik-i mesâimiz oldu. O günden bugüne hep takip ediyorum. İyi bir insan iyi bir dosttur kendisi. Yazılar...

              Karpuz kabuğu denize düşmüşse, marketlerin önlerini dondurma dolapları kaplamışsa, ya da külahlar camekânların en özel yerini süslemişse yaz mevsimi gelmiş demektir. Yaz mevsiminin vazgeçilmezi dondurma, mevsimle özdeşleşmiştir. En az karpuz kadar, deniz kadar yazın vazgeçilmezidir. Nasıl ki karpuz kabuğu denize düştüyse denize girebiliyorsanız, dondurmada yiyebilirsiniz. Korkmayın hasta olmazsınız. Zaman gelmiştir. Bu yıl sadece ben geç kaldım yazmakta yazı ve dondurmayı.            Dondurma deyince hayatın renkleri kadar yelpazesi geniştir. Sadece kaymaklısı yoktur. Böğürtlenli, balbademli, kakolu, çilekli, muzlu, şeftalili, kavunlu, karpuzlu, avokadolu ve limonlu şeklinde liste uzayıp gider. Dahası dondurması yapılmayan meyve yoktur desem herhalde yanlış olmaz. Ev yapımı tadında kendi başına dondurma yapmak isteyenler için mevsim meyveleri şahane olacaktır. Yaza keyif ve serinlik veren tatlı bir besindir d...

         Geçtiğimiz hafta Cuma namazına tarihi Alaca Mescide gitmek geldi içimden ve gittim. Arastalar arasında minaresini görmeyen orada bir Camii olduğunu fark edemez. Ama tarih fark ettiriyor. Her ne kadar köhne bir yapı gibi görünse de yıllara meydan okurcasına adeta dimdik ayaktayım buradayım diyordu. Osmanlı’dan miras mütevazı ve küçük ama taşıdığı misyon anlamında büyük bir Camii. Tarihi misyonuna parantez açmak gerekirse,  Kuva-yı Milliye şehri Balıkesir’de kurtuluş mücadelesinin ilk fitilinin ateşlendiği Camii olarak Kurtuluş Savaşı'nın mihenk taşlarından birisi, emperyalizme karşı başkaldırının resmidir Alaca Mescit. Burası Kuva-yı Milliye ruhunun oluştuğu, ümmetin millet olduğu yerdir.1919 yılında Kuva-yı Milliye teşkilatının kurulma toplantılarının bu mescitte yapılmış olması bu mescidin tarihimizde önemli bir yer tutmasına sebep olmuştur. Mescidin önüne, bunu sembolize eden bir de anıt ve kitabe dikilmiştir.          ...

       Ülkemizin dört bir yanı adeta cennet köşesidir.Tarihinden doğal güzelliklerine,dağlarından şelalelerine,ovalarından bitki örtüsüne denizlerinden verimli topraklarına yeraltı ve yer üstü zenginlikleriyle tam bir yaşanılası vatan toprağıdır.Yaşamak için tam bir sevdadır Türkiye  İşte böyle güzel bir coğrafyada yaşıyoruz.Huzurun tatlı şehri Mustafakemalpaşamız da tıpkı ülkemiz gibi kendi çapında güzellikleri içerisinde barındırır.Bir tek denizi eksik.Adeta ülkemizin dioramasını andırır. Bir tarafında Uluabat Gölü, bir tarafında Ayva İni Mağarası, bir tarafında tarihi Melde Bayırı Kazısı,merkezinde Lalaşahin Türbesi,ortasından akan ilçeye eski ismini veren Kirmastı Çayı,bir tarafında Çataldağ bir tarafında şifa kaynağıTümüldek Kaplıcası,onun yakınında serpiştirilen güzelliklerden bir tanesi,hatta bana göre en güzeli renklerin çoştuğu yer; Suuçtu Şelalesi ve Tabiat Parkı.              Gelin hep beraber güzel ilçemizin doğal ...

          Telefonla her aradığımda "Buyurun yeraltı hizmetleri"diyordu Lütfi abi.Dile kolay 20 yıla yakın bilfiil aynı mesaiyi paylaştık.Sadece mesai mi? Hayır, bazen kahvede de beraber yudumladık çaylarımızı.Bazen cuma günleri yan yana saf tuttuk Çarşı Camii'nde.Yeri geldi yemeğimizi paylaştık,yeri geldi ekmeğimizi bölüştük.Telefonda "Buyurun yeraltı hizmeleri " kendine has cevabı hala kulaklarımda çınlıyor sanki.Daha önce mezarlık hizmetlerinde çalıştığından diline dolamış olmalı ki hep böyle cevap verirdi.Teşviki mesaimiz hep abi kardeş modunda oldu.Hiçbir zaman amir-memur olmadık.İş gereği bazen karşı karşıya gelsek de hep bir orta yolu bulurduk.Kin gütmezdi.İrikıyım cüsseli de olsa yufka yürekliydi.Yiğidin harmanı olduğu yerden yani Manyas Darıca'dan geldik biz diyordu.Kimden mi bahsediyorum? Çerkezoğlu ya da namı diğer takoz desem çoğu Susurluklu hatırlar Lütfi abiyi.Fiziki yapısından dolayı takoz gibi adamdı.Ben de öyle tanıdım İtfaiye Şoförü Lütfi T...