Kayıtlar

Haziran, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

YAŞAMA SEVİNCİMİZ İÇİN,O KADAR NEDEN VAR Kİ !

Resim
            Küçük olumsuzluklar kesinlikle karamsarlığa itmesin sizi.O kadar nimet var ki yaşama sevincimiz için hangisini sayayım?Ben demiyorum.Allah(CC)"Nimetlerimi saymaya kalksanız sayamazsınız." diyor yüce kitabında.Nimetlere şükretmek kadar, bugünün moda tabiriyle olumlu düşünmek de önemli.Peki nedir olumlu düşünmek? Olumlu düşünmek; durum ve koşullar ne denli kötü olursa olsun, bununla baş etmek için her zaman daha iyi bir seçeneğin olduğunu bilmek ve bulmak demektir.Murat kardeşimi tanıdığımda öğrendim olumlu düşünmeyi.Davranışlarıyla tekrar hatırlattı bana yaşama sevincimiz için ne kadar nedenimiz olduğunu.           Murat Kara Balıkesir merkez İtfaiyede çalışıyor.Arkadaşlara göre namı diğer Kara Murat santral görevlisi.Daha önce görevimiz gereği bir çok defa telefonla görüşmüştük ama sadece adını biliyordum.Sesini duymuştum.Gayet nazik bir ses tonuyla "Efendim nereden arıyorsunuz?" sözünü hatırlıyordum.Şimdi...

MEVSiMİNİZ HEP MUTLULUK OLSUN

Resim
          İnsanoğlu ömür dediğimiz sermayeyi harcarken nice mevsimler yaşamıştır. Yaşarken ilkbaharı, yazı, kışı ve sonbaharı gönül dünyası da tıpkı farklı mevsimlere maruz kalır. Hayatta olduğu gibi bazen bir günde dört mevsimi yaşar gönlünde. Yani iç dünyasında yaşadıklarından dış dünyasının haberi bile olmaz. Kar fırtına misali çok kötü bir haber alırsınız. İçinizde adeta kar yağar ağlarsınız, üzülürsünüz. Boğazınız düğümlenir konuşmakta zorlanırsınız. Sonbahar misali hüzünlenirsiniz yaşadıklarımızla. Bu da geçer diyeceğiniz hafif bir esintidir sanki. Hani ilkbaharda canlanır ya doğa, filizlenmeye başlar ya umutlar öyle mutluluğa nefes alırsınız. Yaz misali deniz, kum, güneş ve tatil gibi mutluluk gözyaşı dökersiniz. Sevinçten mutluluk gözyaşlarınız süzülür yanaklarınıza doğru. Mutluluk böyle bir şey işte bazen ağlatır. Yaz mevsiminde yağmur yağmaz mı? Tabi ki yağar. Yaz yağmurlarını ben işte mutluluk gözyaşlarına benzetiyorum. Yine de mevsimler gibi far...

ÖNCE İNSAN OLMAK LAZIM

Resim
           Reklam bombardımanına tutulduğumuz günümüzde TRT'nin kendi reklamını yaptığı "Özü sözü insan"sloganını her izlediğimde beni farklı dünyalara götürdü.Düşündürdü ve yazıma çıkış yolu oldu.Bu güzel slogan beni başka bir güzel söze yönlendirdi.Nedendir bilmiyorum ama"Önce inasan olmak"deyimini yazmaya itti.Her şeyden önce insan olmak, insan olmanın fıtratının gereğidir.Çünkü insan eşref-i mahlukattır.Ahsen-i Takvim'dir.Yani yaratılmışların en şereflisi,özelin özeli ve güzelin güzelidir.Dahası Yaradanın sıfatı gereği bütün güzelliklerinin vücut bulmuş halidir insan.             Neden önce insan?Önce insan olmak insanın manevi yönünü oluşturur.Merhametli olmayı,saygılı olmayı,namuslu olmayı,dürüst olmayı,insanları sevmeyi ve vicdanlı olmayı gerektirir.Anne, baba, müdür, memur, vali, arkadaş ve dost gibi pek çok unvandan daha önde gelir insan olmak.Bana göre unvanların en büyüğüdür.Hayvanlardan farklı olarak akıl nimetimiz ...

BİR KÖY VAR UZAKTA

Resim
         Bu hafta yazıp yazmamakta kararsızdım.Fakat her hafta imrenerek takip ettiğim Kardeş Gazetesi köşe yazarı R.Serdar Topraktepe'nin yazısı bana ilham kaynağı oldu.Köprü isimli köşesindeki (şehrini kastederek)"Göründüğünden Çok Daha Fazlası"başlıklı yazısı beni alıp köyüme götürdü bir anda.Benim için idol bir yazardan öte olan Serdar ağabeyimin yazısını köyüme uyarladım.Gelelim benim için göründüğünden çok fazlası olan köyüme.      Uzakta bir köy var.Çok uzakta adı Hacıahmet O köy bizim köyümüzdür diye bildiğimiz ata diyarı.... Bazen, Dünyanın bir tıkla elimizin altında olmadığı yıllara geriye gidiyorum.Yani dünyamızın sadece bir köyden ibaret olduğu yıllara... Ayrı kalsak da  Bu köy içinde hatıralarım var. Bazen, Eskilerden siyah-beyaz bir fotoğrafa bakıp dalıyorum maziye.. Köyümde başladığım ilkokul yılarıma gidiyorum.İlkokula ilk başladığım gün, beyaz yakalı siyah önlüğümle o anın tüm heyecanını yeniden yaşıyorum.Birleştirilmiş sınıf...