KURU'LUŞ

           Her insan toplumun bir üyesi ve bu toplumda herkes eşit haklara sahiptir.İnsan olarak herkes tek başına özeldir.Her insanın doğuştan getirdiği bir takım temel hakları vardır.Bu haklar çiğnenemez ve insan tek başına değerlidir.İnsan olmanın erdemlerinden bir tanesi de toplumun diğer fertlerine saygı göstermektir.Saygının olmadığı toplumlarda kişiler arasında empati gelişmez.İnsanların birbirlerine karşı besleyeceği en önemli değerler saygı ve hoşgörüdür.Zira inançlara saygı insanlığın bir gereğidir.           Buradan hareketle sevgi, saygı ve hoşgörü konusunda Ramazan ayındaki gördüğümüz olumsuzluklara değinmek istiyorum.Sonuna doğru yaklaştığımız ve Kadir Gecesinin heyecanının sardığı bu günlerde yaşadıklarımız adeta nerede o eski Ramazanlar dedirtti.Ramazan ayı toplum tarafından gördüğü değer her yıl zamanla azalıyor.Bana mı öyle geliyor bilmiyorum. Ramazan ayı münasebetiyle "Bir ay kapalıyız"diye lokantaların,lokallerin...

         Sahur,imsak,mukabele,iftar ve teravih derken akıp giden mübarek bir ayın manevî iklimindeyiz.Geldi ve gidiyor sanki misafirimiz.Ramazan hazzının hayatlarımızdan hiç eksilmemesi dileğiyle sizleri bu aya özgü hikayeyle başbaşa bırakıyorum.Bu hikâye canlı olarak yaşandı mı yaşanmadı mı bilmiyorum.Tek bildiğim çoğumuzun duyduğu veya okuduğu bir hikaye.Bilenlere tekrar olacak ama gelelim hikayemize...        Anadolu'da bir köye, ahlâkı ve ilmiyle maruf iyi bir imam tayin edilir. İmam, kısa zaman zarfında köylü tarafından çok sevilir ve tutulur. Nihayet Ramazan ayı gelir ve sırayla her akşam komşulardan biri, çok sevdikleri hocayı iftara davet ederler. Bir akşam, hocayı iftara davet eden köylünün hanımı, eşinin saklaması için kendisine verdiği bir miktar parayı hocayla birlikte iftar edecekleri odada sehpanın üzerine bırakmış ve iftar  sofrasını hazırlama telaşıyla orada unutmuştur. Sofra kurulur, iftar edilir, çaylar iç...

          Günler ayları, aylar yılları kovalarken akıp giden zaman içerisinde yine bir Ramazan ayına kavuşmuş bulunuyoruz. Dünya dönerken insan ömrü sona bir adım daha yaklaşırken kim bilir kaçıncı Ramazan'ındayız ömrün. Sahur, iftar, teravih ve okunan mukabeleleriyle yine bir Kur'an ayındayız. Öyle bir ay ki ayların sultanı. Misafir edasıyla gelip giderken milâdî ayların hepsinde konuk olması ve her mevsimde yaşanması bir hikmeti ilahi olsa gerek. Her gelişi yeni sevinci ve  tazeliğiyle gelirken yinede insanoğluna  o eski Ramazanları hatırlatır. Hele hele çocukluğumuzda ki ilk tuttuğumuz oruç bir başkadır. Çocukluğumuzda "Oruç musun"sorusuna dilimizi göstererek şahitlendirdigimiz oruç gibi birçok güzelliği canlandırır hatıralarda. İnsan yaş aldıkça eskilerin kıymetini yeni anlıyor sanki.           İnancımıza göre evveli rahmet ortası mağfiret ve sonu cehennem azabından kurtulmak olan mübarek ay ile ilgili Peygamberimiz (S...