Kayıtlar

Eylül, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

LİSAN-I HÂL LİSAN-I KÂLDEN ENTAKTIR

Resim
          Eskiler ne güzel söylemiş "Lisan-ı hâl lisan-ı kâlden entaktır" diye.Araştırınca anlamı ve anlatmak istediği konu ilgimi arttırdı.Sözün güzelliğinden olsa yazmak için konu aramama gerek kalmadı.Bundan güzel konu mu olur dedim kendi kendime. Lisan-hâl lisan-ı kâlden entaktır deyiminin"hareket, davranış ve yaşayış, söz ve konuşmalardan daha etkilidir" manasına gelen söylem olduğunu öğrendim.Yani hâl ile örnek olmak dil ile konuşmaktan daha güzeldir, daha tesirlidir. Onun için, muteber olan, lisan-ı hâldir."Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" atasözü de sanırım aynı anlamları ifade eder.Yani insan ne söylerse söylesin, eğer hâli, sözüne uygun değilse, vereceği zararın telafisi mümkün olmaz.          Hepimizin bildiği İmam-ı Azam ve Bal Yiyen Çocuk hikâyesini anlatsam yeter herhalde.Belki "Et-tekraru ahsen, velev kane yüz seksen" atasözünde olduğu gibi tekrar olacak ama tekrar yüz seksen kere bile olsa güzel olduğunundan anlatmaya...

MEVSİM VE HAYAT

Resim
          Hayatımızda tıpkı mevsimler gibi değil midir? Sırasıyla ilkbaharı, yazı, sonbaharı ve kışı yaşamıyormuyuz.Her mevsimin kendine has güzellikleri gibi hayatın da her döneminde farklı güzellikler yaşamıyormuyuz. Mevsimleri düşününce insan hayatına mevsim gözüyle bakmak istedim. Mevsim ve hayat, insan ve doğa gibidir. Tabiattaki nebatat misali insanoğlu doğar büyür ve ölür. Mevsimler hayatın belirli dönemlerini andırır. Kulağa ilk ezanla başlayan doğum ilkbaharıdır. Doğa için uyanış ve yeniden başlangıç insan için hayata merhabadır. Bebeklik hayata göz açış, çiçek misali tomurcuk mevsimidir. Çocukluk, ergenlik ve okullar dönemiyle beraber anlamadan geçiverir ömrün ilkbaharı. Bir bakmışsınız yaz gelmiş. Yaz ayı tatildir, denizdir ve gençliktir. İnsanın ele avuca sığmadığı delikanlılık dönemidir. Hayata tozpembe bakıştır. Kendini kanıtlamaya, evliliğe hazırlıktır. Yaz mevsimi aynı zamanda insan ömrünün da yazı evlilik sezonudur. İş hayatının en verimli çağı,...

ZAMAN,SALÇA YAPMA ZAMANI

Resim
           Salça yapmanın zamanı mı olur demeyin. Evet, salça, salçalık domates ve biberlerin yaz aylarının kavurucu sıcaklarının ardından olgunlaştığı dönemde yapılır. Özellikle kırsal mahallelerimizde ev hanımlarının ev salçası yapma telaşı sokaklara yansır. Vazgeçilmez tatlar arasında olan ev salçası, fabrikasyon ürünleri tercih etmeyen vatandaşlar için ayrı bir öneme sahiptir. Kış telaşında geçmişten günümüze gelen en güzel geleneklerden biri de salça yapımıdır. Çoğumuzun hatıralarında “ekmek üzerine salça” yediğimiz o günler yer alır. Sokakta oynarken ve o koşuşturmanın heyecanıyla acıktığınızı bile fark etmediğiniz anlarda, annenizin taze ve çıtır ekmeğin üzerine salça sürüp elinize tutuşturduğu o zamanlara yolculuk yaptırır. Nasıl da lezzetli gelirdi, nasıl da keyifle yenirdi. Eminim ki, öyle bir çocukluk geçiren herkesin hafızasında o koku ve tat hala dün gibidir. İşte o salçanın zamanı şimdi.               Ya...

HAYRAT ÇEŞMELERİ

Resim
           Hayrat çeşmeleri Osmanlı'dan günümüze devam edegelen güzel bir gelenegimizdir.Genellikle yol kenarlarında herkesin yararlanması için çeşmelerin yanı sıra bazen mahalle,köy meydanı,yayla gibi ortak yaşam alanlarında da bulunur.Özellikle Osmanlı'da çeşme ve sebiller şahıslar tarafından çoğunlukla hayır amaçlı yaptırılırdı. İstanbul başta olmak üzere Osmanlı topraklarında padişahların, saray mensupları ya da devlet erkânının yaptırdığı çok sayıda çeşme bulunur. Osmanlı Padişahlarının ve devlet erkanının yaptırdığı çeşmeler o dönemin mimari özelliklerini taşıyan ve  günümüze kadar hala o ihtişamı ile yaşayan tarihi çeşmelerdir.Meydan çeşmeleri adından da anlaşılacağı üzere halkın su ihtiyacını karşılamak üzere meydanlara inşa edilen çeşmelerdir.Gerek meydan çeşmelerinde gerek çoban çesmelerinde  yaptırmanın adının yazılı olduğu levha yer alır.Çeşme kitabesinde Arapça, Osmanlıca Türkçe yazıların yanında zincirle bağlı bir tas bulunur.Kimi çe...

BURSASPOR MU AYNI BİLDİĞİNİZ GİBİ

Resim
  Bursa kenti  kendi futbol takımına gönül verenlerin daha yoğun olduğu bir Anadolu şehridir.Tıpkı kardeş takım Trabzonspor gibi.Anadolu'nun birçok kenti kendi şehir takımını bırakıp üç büyükler dediğimiz İstanbul takımlarını tutar.Kolay olan şampiyon takımı tutmak zor olan ise şehrinin takımını şampiyon yapmaktır.Bu bir tercih meselesi.2010 yılında  Bursa'da şampiyonlukla birlikte yeni bir slogan literatürde yerini aldı."Biz şampiyon takım tutmadık, tuttuğumuz takımı şampiyon yaptık".Kolay olmadı zor olanı başardı Bursa.Trabzon için taraftarının "bize her yer Trabzon"sloganı gibi Bursa'da da herkes Bursasporludur.İstisna olsa bile taraftar gözünde bu böyledir.İki şampiyon şehirin altyapı başarılardan,zorlu deplasman olmalarına, coşkulu taraftarlarına kadar birçok ortak özellikleri göze çarpar. 1980'li yıllarda şampiyonluklar yaşayan Trabzonspor Süper Lig' de yer alırken, Anadolu'nun son şampiyonu Bursaspor ise maalesef hala TFF 1.Lig'de...